DİĞER
“Neden Bach bu denli önemli? İskender Savaşır’ın ifadesiyle, ‘Çünkü Bach’ın neredeyse her eseri, tek ve kişisel bir üslubun tezahürü değil, belirli bir alanda, uzun bir gelenek boyunca denenmiş bütün üslupların, araştırmaların, teknik olanakların kendine özgü ve emsalsiz bir sentezi.’”
Sinema tarihi, malûm, geçmişin çeşit çeşit hayaletinin mesken tuttuğu evlerle doludur; evin sakinlerine görünen ya da görünmeyen...
Cinsiyetçi, kadın düşmanı, savundukları değerlerden, bilimsellikten uzak, kadınlara “insan” olarak saygı duymayan “aydınlar” edebiyat tarihinde saygıyla bahsedilmeyi hak ediyor mu?
Şahsiyet, bize yarı yarıya çözülmüş bir bulmaca sunuyor. Bu da temel motivasyonun bulmacayı çözmeyi bitirmek olmadığının altını çizmek için iyi bir tercih
Gündelik olanın zamanını perdede mükemmelen yeniden yaratır Akerman. Patates soymak, bulaşık yıkamak ya da tabağa yemek koymak, kendi zamanları kadar yer tutarlar perdede...
Emine Yıldırım’ın senaryosunu yazdığı, Ramin Matin’in yönettiği ve sinemamızda benzerine çok rastlanmayan bir kız kardeşlik filmi olan Kusursuzlar, bir gerilim hattı üzerine kuruyor hikâyesini: Koruyucu abla ve korunmaya muhtaç küçük kardeş...
Kırılan ışığın belki de en narin hâli; sonsuzluğun ve sonsuzluğa savrulmuşluğun, hastalığın ve sağlığın, coşkunun ve kederin rengi. Esrime ve yıkım...
Şair, oyun yazarı ve ressam Derek Walcott 87 yaşında hayatını kaybetti
Sevim Burak, Leylâ Erbil, Sevgi Soysal ve Tezer Özlü'nün 1950- 1970 arasında zamanın ruhunu sezgisel olarak yakalayarak dünyadaki feminist edebiyat ile eşzamanlı çok güçlü yapıtlar kaleme aldığını görüyoruz
Derek Ryan: Edebiyatta hayvana insani özellikler atfetme, nihayetinde insan meselelerini aktarmak için hayvanları alet etmek midir; yoksa hayvan bilincine dair –spekülatif de olsa- önemli bir bakış sunabilir mi?
Artık taşra diye bir yer yok veya taşra dediğimizde nereye baktığımız ve neleri gördüğümüz tartışmaları bir yandan sürerken, diğer yandan taşrayı anlatan anlatana. Peki, anlatılan gerçekten taşra mı...
© Tüm hakları saklıdır.